8 Eylül 2024 Pazar

Amerika’nın Hızlı Gelişimi


Kuzey-güney savaşını, kuzey kazanmış ve köleleri özgürlüğü verilmişti ama güneyde hala bu insanlar eşit insan muamelesi görmüyorlardı. Savaş sonrasında Amerika büyük bir gelişim içine girdi. Bunu da savaş zamanındaki ihtiyaçların karşılanması için yapılan hamlelerin de etkisi var

Zira savaş döneminde tüm ülke seferberlik içinde çalışınca sanayinin de gelişmesini, çarkların daha hızlı döndüğü bir dönem yaşanmıştır. Işte bu savaştan sonra demir yolları daha da yaygınlaştı, daha fazla ve büyük fabrikalar hizmete girdi


Şehirler gelişti, dünyanın her yerinden milyonlarca insan ülkeye devam ediyor bu arada göçmenler geliyor. 

Alexander Graham Bell telefonu, Thomas Edison ampulü üretiyor. 1860 kadar 36.000 yeni patent yayınlanırken 1860- 1890

Yani 30 yılda 440.000 patent yayınlanıyor. Yani şimdiye kadar otuz altı bin olmuş. Ondan sonraki 30 yılda 440.000 patent. Yani tam manasıyla hayatı kolaylaştıracak birçok icatlar devreye giriyor Amerika'da Sanayinin bu gelişiminden sonra küçük şirketlerin bir araya gelerek büyük ortaklıklar kurduğu bir döneme giriliyor. Amaç rekabet olmadan piyasayı kontrol etmek. Öyle ki 5.000 işletme 300 büyük şirket çatısı altında birleşiyor. Ve her biri işte sattığı şeker satan şeker trolü oluyor. Ve o noktada tekelleşmeye çalışıyor. Fiyatları kontrol altına aldığı bir döneme girmeye çalışıyor. Federal hükümet bu tekellerin gücünü kırmak için 1890 yasa çıkartsa da tam denetim yapılamadığından işe yaramıyor. 



Ülke toprakları inanılmaz büyümüş, ekilen araziler kat ve kart atmış, ıslah edilmiş tohumlarla üretim gelişmiş durumda. Çiftçilerin üretimi sadece iç piyasayı değil, dışarıya da ürün satılıyor. 


ülkenin batısında hayvancılık da gelişiyor. Atlı sığır çobanları kovboyları olarak Amerika'nın simgesi oluyorlar. Vahşi Batı'nın bu kovboyları 30 yıl boyunca Amerika'nın en önemli temsilcileri oluyor


aletleri de kendi bölgelerinde sanayinin gelişmesi için büyük uğraş verseler de tarıma dayalı ekonomi devam ediyor. 


Ülkenin batısına doğru göç özellikle de altın ve Bulunan madenlere göre daha fazla devam ediyor.


Birçok Amerikalı da bu bölge için para ödenmesini gereksiz görse de bölgenin ilerleyen yıllarda altın altın çıkması bölgede bunun doğru bir hamle olduğu noktasında halktaki fikir pekiştiriyor.



Hawai burada yıllardır ticaret yapılan bir ilişki var. Buradaki insanlarla Amerikalı tüccarlar arasında bir ticari ilişki var. Burası da Amerika'ya katılmak isteyince Amerika'nın topraklarına dahil oluyor. Burada meşhur Pearl Harbor Donanma Üssü kuruluyor


Işte Amerika Birleşik Devletleri iki okyanusta da var. Hem Atlantik'te hem Pasifikte'te ama işte bunların birbirlerine geçişi problem. Yani Atlantik'ten pasifiğe, Pasifik'ten Atlantik'e geçiş sıkıntı. bunun için Panama Kanalı Projesi ortaya çıkıyor. Fransızlar bu projeye başlamışlar



Ama parasızlıktan dolayı sonunu getiremiyorlar. Daha sonra Amerika dahil oluyor. Tabii burası Panama toprakları, Kolombiya toprakları.  Panama halkı Amerikan askerlerinin de desteğiyle isyan ediyor Ve Kolombiya'dan ayrılıyor. Böylece Panama kanalı yapılıp hizmete açılıyor. 



iki okyanus arasında gemilerin gidip gelebileceği bağlantıyı sağlamış oluyorlar


1900 gelinliğinde ilericilik bir reform hareketi başlıyor. Bu harekete katılan Amerikan halkı daha fazla özgürlük, sosyal adalet, dürüst bir devlet ve zenginliğin etkisinden sıyrılmış siyasiler istiyor. halkın baskısı Amerikan Başkanlarının yıllar içinde daha fazla reform yapmalarını sağlıyor


Faizi ve para politikasını kontrolü için Federal Merkez Bankası bu dönemde kuruluyor. Işçilerin haklarını korumak için yasallar çıkarılıyor. halkı zorlayan vergilerde düzenlemeye gidiliyor


Çiftçilere uygun kredi destekleri verilmeye başlanır. ülkeye 1890 birinci dünya savaşının sonuna kadar yaklaşık 20 milyon yeni göçmen gelmiş durumda. ülke 300 yıl boyunca gelen göçmenlere hiçbir kısıtlama getirmemiş


1920'den itibaren göçmenlik işlemlerinde kotalar konulmaya başladı. Gerek kültürümüzü kaybetmeyelim. Gerek bazı meslek dallarında çok fazla yığılma var. Bunu meslek sınırlandırması dahilinde yapalım mantığı ortaya çıkıyor


1920'den sonra artık her gelenin göçmen olamayacağı bir sisteme giriyorlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder