31 Mart 2024 Pazar

Kurtuluş Savaşında Ele Geçirdiğimiz Yunan Gemisi

 


    Kurtuluş Savaşımızda unutulmaması gereken birçok kahramanlık hikayesi vardır. Bunlardan biri var ki duyanı hayrete düşürür. Kim der ki iki kurt kocaman bir filin sırtını yere getirir

Fil Yunan Enosis gemisidir. 1300 ton ağırlığındadır. Kurtsa Rusya'dan Mustafa Kemal Paşa'nın isteği üzerine alınan iki küçük motordan bot yani hafif makineli küçük savaş gemisidir.  Büyük Taarruz'a aylar kala ordumuz Mustafa Kemal Paşa önderliğinde son hazırlıklarını yapmaktadır. Düşmanı yurttan atmak için son atımlık bir kurşun hazırlamaktadır.

Hazırlıklar yapılır. Ordu adeta yoktan var edilir. Düşünün halktan askere çorap verilmesi dahi istenir. Hazırlıklar sürerken Rusya'da bulunan Firuz Bey adında bir memurumuzdan haber gelir. Limanında bir gemi var. Çuvallar dolusu altınla Karadeniz üzerinden Yunanistan'a gidecektir. Haberi alan Ankara derhal Norrasis'e en yakın konumda bulunan limanımıza haber yollar ne yapın, edin, nurlu sisli limanında bulunan gemiyi ele geçirin. Peki bu nasıl olacaktır? Karadeniz'de düşman gemileri devriye atmaktadır. Zaten Rusya'ya gidecek bir savaş gemimiz de yoktur. 

Akıllara, Mustafa Kemal Paşa'nın isteği üzerine Rusya'dan alınan iki küçük savaş gemisi gelir. Bu iki savaş gemisi arızalı olduğu için Trabzon'dan tekrar Rusya limanına yollanmıştır. Enosis Karadeniz'e açıldığında bu iki küçük gemi Enosi'yi zapt edebilir. Fakat bir sorun vardır. Bu iki gemimizde de silah yoktur. Silahlar Trabzon'da bırakılmıştır. Bir plan daha yapılır. Silahlar 18  Nisan 1922 de Şahin motoruna yüklenerek götürülür karanlıktan faydalanıp iki botumuza yüklenir. Botlarımızda toplam 20  görevli personel bulunmaktadır. Bir numaralı gamboton süvarisi Necati Bey iki numaralı Gambot'un süvarisi ise Reşat Bey'dir


Artık her şey tamamdır. Sadece EnOSiS için Karadeniz'e açılması beklenmektedir. Bizim iki gambotumuzun tamiri de yapılmıştır. Artık limanda beklemelerine gerek yoktur. Zaten daha fazla limanda beklemeleri şüphe çekecektir.

İki gambotumuz limandan ayrılır. Fakat Karadeniz'de gezmeleri daha fazla şüphe çekecektir. Üstelik Yunan gemileri devriye atmaktadır. Bir şekilde yakın bir limana girip Enosis'i beklemek zorundadırlar. Ama nasıl bekleyeceklerdir.

Kaptanların aklına dahice bir plan gelir. Iki numaralı bacasından siyah dumanlar yükseltilir. Bu bilinçli olarak yapılır. Bu dumanla geminin alev aldığı izlenimi verilir. Ve gemi Enosis'in bulunduğu limanın hemen yanındaki liman alanına Gelincik limanına bakım için giriş yapar. Bu sırada Enosis'in ne zaman çıkış yapacağını tam olarak öğrenmek için Reşat Bey ve Giritli Mehmet Çavuş yerel bir balıkçı kılına girip Yolcu motoruyla Norveç'e gider. Liman kahvelerinde ve meyhanelerde Yunan tayfalarına sokulur. Geminin 25 Nisan'da hareket edeceğini öğrenir. 25 Nisan günü geldiğimizde iki gambotumuz Gerencik Limanı'ndan çıkıp pusuda bekler

Fakat Enosis gelmez. Personelimiz yakalandığı şüphesiyle bir hayli kuşkuya düşer. Fakat bir gün sonra Enosis'in dumanı uzaktan tütmeye başlar. Gambotlarımız da Enosis'in peşinden yol alır

Fakat olmayacak bir şey olur. Bu sefer gerçekten arıza çıkar. Bir numaralı gambotumuz takibe devam eder. Iki numaralı gambotsa arkadan yavaş yavaş gelmektedir. Kocaman bir geminin yanında minicik kalan gambotumuz


EnOSis'e dur emri verir. Enosisin kaptanı ilk ihtara geminin küçüklüğünü gördüğü için cevap vermez. O esnada Trabzon'dan getirilen top ateşlenir. Karanlık, bir anda aydınlığa bulanır.

Enosis'in içinde bulunanlar güverteye çıkar. Enosis'in kaptanı Leonadis teslim olur. Bu sırada diğer gambotumuz da yetişir. Karadeniz'in ortasında Türk tarafında sevinç, Yunan tarafında şaşkınlık vardır. Gambotumuzdan silahlı beşer, Emekli Yüzbaşı İzzet komutasında gemiye çıkar. Ilk iş olarak geminin telsizine el konur. Ve dünyayla ilişkisi kesilir. Gemide mürettebat dahil 100 yolcu vardır. Bu kadar insan beş ere, kayıtsız şartsız teslim olmuştur.

Gemiye çıkan Yüzbaşı gemide yer alan kişilere Yunanlılarla savaş halindeyiz. Gemiye Büyük Millet Meclisi adına el koyuyoruz. Kimsenin canına zarar gelmeyecektir. Der. Yüzbaşı gemideki askerlik çağındaki personelleri bir odaya kapatır.

Çünkü sayıları oldukça fazladır. Bu sırada Enosis'in kaptanı son ana kadar bir geminin gelip onları kurtaracağını beklemektedir. Ama beklediği gerçekleşmez. Gemi önce Batum'a daha sonra ani bir manevrayla Hopa Limanı'na getirilir. Durum derhal Ankara'ya haber verilir. Operasyonun ilk kısmı başarıyla noktalanmıştır. Şimdi sıra altınları bulmaya gelmiştir. Fakat bu altınlar ilk aramada bulunmaz.

Gemiden sadece ticari mallar çıkar. İran halıları, sığırlar, birtakım gıdalar ve çocuk ayakkabıları, 57 Yunan vatandaşı, 17 gemi personeli ve bir grup diğer milletten insanlar, bu insanlar Rize Limanı'na sevk edilir. Gemi, ticari bir gemi olduğu için içindeki mallar derhal ilgili tüccarlara iade edilir. Bu tüccarlardan biri İtalyan diğeri Amerikan'dır. Gemiye Türk bayrağı çekilir. Törenle Trabzon'a getirilir

Geminin adı Enosis'tir. 1918 de  Fransa'dan alınmıştır. Yeni adı Trabzon olarak değiştirilir. Geminin personellerinden birkaç kişi esir edilir. Bu esirlerden biri iki ay sonra bir itirafta bulunur.

Geminin pis su haznesinin depolandığı kısımda altın ve gümüş var der. Tekrar gemiye çıkılır ve tam 11 çuval altın ve gümüş bulunur. Muhtemelen bu altınlar Rusya'daki eski çar yanlılarının altınlarıydı. Bir kısmı da Büyük Taarruz öncesi Yunan birliklerine verilecekti. Fakat tam tersi oldu. Para Ankara'ya yollandı. Ve Büyük Taarruz öncesi Ordumuza güç kattı.

Yunanlar bu olayın intikamını almak arzusuyla 7 Haziran 1922 tarihinde Samsun'u Amerikan ve Yunan filolarınca üç saat boyunca 400 tane top atışı cevap verir.  Trabzon gemisi kurtuluş savaşında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında aktif olarak kullanıldı. Çok sefer yaptı. 1934 yılında emekli oldu. Enosis den çıkarılan ganimetlerin bir kısmı kahraman personellerimize dağıtıldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder