18 Kasım 2023 Cumartesi

STALİNGRAD MUHAREBESİ



 Almanya altıncı ordusunun akıbeti ne oldu? Iki diktatörün stratejileri nelerdi? General Paulus ve Çuykov cehennemde nasıl hayatta kaldı? A dokuz A1 Balistik Füzeleri ve Masterchimid M E 262 jetleri nedir


Moskova önlerinde. Almanlar Sovyetleri yenmek maksadıyla Haziran 1941  giriştikleri Barbaros Harekatı'yla parlak başarılar elde ettiyse de belirlenen hedefe Belirlenen sürede erişilememişti. Alman Doğu Ordusu'nun merkez grubu Moskova önüne kadar gelmişti. Ama bu noktada ofansif tavırlarını kaybettiler. Moskova'yı düşürmeyi başaramadılar. Bunun birkaç nedeni vardı


Birincisi Sovyet direnciydi. Ardından Almanların ana yurtlarından çok uzakta olması sebebiyle lojistik sıkıntılar yaşaması ve elbette mevsim koşulları etkili olmuştu. 


Rus başkenti önünde dirençle karşılaşan ve ilerleyemeyen 1941 sonlarında düşman


saldırısı karşısında tuzağa açık bir konumda durmaktansa geri çekilip cepheyi kısaltmayı tercih etti. Bu çekilme sırasında ağır silahlarını geride bıraktı 
bu geri çekiliş onların gücünü düşüreceği gibi mali külfet de oluşturacaktı. 130 yıl önce Napolyon Moskova'dan çekilme sırasında servetini kaybetmişti. Ve Alman ordusu aynı tehlikeyle karşı karşıyaydı


Napolyon'dan farklı olarak Almanlar ayakta durup savaşmaya kararlıydı. Köylerde savunmasını yoğunlaştırarak insan gücü ve kışlık giyim eksiklerinin üstesinden gelebilirlerdi. Bu düşünce uyarınca ufak kasaba ve köylerde savunma noktaları kurdular


Rakibin duraksamasından yararlanmak isteyen Kızıl Ordu ise karşı hamle şansı için düşünmeye başladı. Kızıl Ordu'nun başarılı bir şekilde saldırması için ağır silahı, eğitimli birliklere ve hava üstünlüğüne ihtiyacı vardı. Ancak kaybedilen silahların yeri dolmamıştı ve askerler de yeni seferber edildiğinden tecrübeleri azdı. Bir de Almanlar hala gökyüzünde hakimdi. Güçlendirilmiş pozisyonlara topluca saldırmak, bu kar kışta intihar olurdu. Ama Rusların farklı planları vardır


Savaşın başında sayısal olarak az olsalar da gitgide yeni eğitilen askerler geliyordu.


Cephenin uzunluğundan dolayı Almanların güçlü noktaları arasında büyük boşluklar kalmıştı. Kızıl Ordu bazı birimlerini Almanların arkasına geçirmeyi planladı. Bu arada diğer birimler ön cephede Almanları kuşatacak ve engelleyecektir


istismar gücü, Alman lojistik altyapısına ulaştığında düşman cephesinin geri çekilmesine ve yıkımla tehdit edilmesine neden olacaktı. Merkez grubu bu şekilde engellenecek ve daha sonra Almanlar 1942 yazında kesin bir saldırıya geçmek için yeterli sayıda askere sahip olamayacaktı. O zamana kadar da Rusya'nın iç kesimlerde hazırladığı malzeme ve askerle düşman zor duruma düşürülebilirdi. Aralık ayının ilk yarısında Sovyetler teorilerini uygulamaya başladı


Plan çalışıyordu. Inisiyatif bir anda Kızıl Ordu'ya geçti. Bir sonraki adım çok önemliydi. Sovyetlerin çeşitli seçenekleri vardı. Ordularını yeniden kurmak için bir mola verecekler ya da güçlerini tek bir yere konsantre edip hücuma geçeceklerdi



Ikinci seçeneğin zamana ihtiyacı vardı. Ve Stalin, Almanlara dinlenmek ve yeniden düzenlenmek için bir fırsat vermemenin daha önemli olduğuna karar verdi. Ordu uygun mühimmat, hatta yeterli yiyecek olmaksızın ilerlemeye başladı


Stalin, ordular midelerinin üzerinde değil, vatanseverlikleri üzerinde yürür. Derecesini askerlerinin milliyetçilik aşılıyor, onları ileri sürüyor. Almanlar her yerde kuvvetli değildir ve kaçınılmaz olarak hatlar bir noktada kırılıyor


Geriye hareket sırasında Sovyet ileri elemanları Alman hatlarının arasına taşınmıştı. Dördüncü ve dokuzuncu Alman ordusunun Viazma'daki ana ikmal hatlarını kesmek istiyorlardı. Dördüncü ordu ise başarılı bir şekilde geri çekildi


ve güç noktaları oluşturdu. Güçlü Alman defasına saldırmayı düşünmeyen Ruslar


büyük bir sarma harekatı düşüncesindeydiler. Ve zayıf gördükleri varşi ve Moskova otoyolunu geçerek içeri sızdılar. Ve Ermak gerekli tedbiri alınca yardım alamayan bu güçler Viyazma'daki tren hattı için tehlike oluşturamadı


Kuzeyde de boşluk bulan Rus güçleri ilerleme fırsatı buldu. Almanlar geri çekilmeyip savunma pozisyonlarında kalınca ister istemez hafif de olsa kuşatılma riskiyle karşı karşıya kaldılar. Işte bu anda boşluklardan yararlanan Rusların önünde seçenekleri oluştu


Ya 23 kolorduyu yok edeceklerdi ya da 9 orduyu bekleyen tren yollarına saldıracaklardı. Büyük ve zor hedefi seçtiler. Yetersiz ekipman ve Alman direnişi bu girişimi engelledi. Kuzeydeyse seyrek Alman şeridi kolayca geçirdi tehditten sonra hızlıca yapılanan Almanlar çok geç olmadan ilerleyen rusların sızdıklarını durdurdular. Alman geri hatlarıyla olan bağlantılar güvendeydi. İlmen Gölü'nün güneyindeki Alman birlikleri ise bir savunma çemberi oluşturmayı başar


Kızıl Ordu buradaki yüz binlerce askerin art bölgelerde iletişimini ve ikmalini kesti. Birlikler Luft Vakfe tarafından savunma yapabilmeleri için desteklendi. Şubat ayındaki durumda Kızıl Ordu ana Alman savunmasının arasına sızamıyordu


Ve kanatlardan yapılan sızmalarda Alman kuvvet noktalarına tam zorlayamıyordu. Alman iletişiminde zorlanmamıştı. Her iki taraf da nisan ayında karın çözülmesine kadar ocak ayının başından itibaren mücadelede ağır zayiat vermişti


Almanlar hava şartlarından dolayı 300.000 fazla asker kaybettiler. Sovyetlerse Alman kayıplarının iki katından daha fazla kayıp vermişti. Baharın gelmesiyle Almanlar manevra kabiliyetlerini geri kazandılar


Kuşatılmış birlikleri ana cepheyle yeniden bağladılar. Ve arka bölgelerdeki yetersiz Sovyet oluşumlarını yok ettiler. Almanların Barbaros Harekatı'nda olduğu gibi Ruslar da kendi saldırılarında tam da istedikleri başarıyı alamadılar


 Peki Sovyet planı neden başarısız oldu Başta Alman komutanlığı durumu doğru değerlendirmeyi başardı. Ve tam bir geri çekilmemeye karar verdi. Durup savaşmayı tercih ettiler. Ikincisi Ruslar. Almanların dirençleri kırıldı zannederek ufak birlikleri yok etmek yerine ana ordu gruplarına saldırınca başarısızlığa uğradı


üçüncüsü yollar karla dolu olsa da bildiklerin ve malzemelerin hareketi yavaşlamış olsa da hava yoluyla seyahat etmek her zamanki kadar hızlıydı. Almanların hava üstünlüğü onlara bu avantajı sağlamıştı


Lufe vafe tehdit altındaki sektörlerdeki sovyet güçlerine müdahale edebildi. Ve kuşatılmış askerlerin hava desteğiyle savaşmasını sağladı. 1942 yazı yavaş yavaş geliyordu. Ve hamle sırası Hitler'deydi mavi durum. Kışın bitmesiyle beraber yeni bir atağa hazırlanan Hitler yeni hedefi Kafkaslar olarak belirledi. Generalleri Hitler'e Moskova'ya odaklanılması gerektiğini söylemişlerdi. Ama Hitler, ordunun petrole ve ham maddeye ihtiyacının çok olduğunu söyledi


Unutmayalım ki petrol savaşın anahtarıydı. Amaç güneydeki birlikleri ikiye ayırmak ve bir grubu Kafkaslara bir grubu da StalinGrad'a göndermekti. Stalingrad, Rus petrolünün Volga üzerinden iç kısımlara dağıtılmasını sağlıyordu.

Aynı zamanda sanayisiyle Kızıl Ordu'yu besleyen noktalardandı. Bunların yanında Stalingrad, psikolojik öneme de sahipti. Çünkü bu şehir Stalin'in doğduğu yerdi. Alınması propaganda için biçilmez kaftan olacaktı


Mavi durum adı verilen yeni operasyon Kırım Seferi ve Rusların 200.000 kayıp verdiği ikinci Karkov Savaşı yüzünden gecikmeye uğradı. Almanlar bu başarılardan sonra haziranda operasyonu başlattı. Güney Ordular Grubu taarruza başladıktan sonra grubun ikiye ayrılması için emir verdi. A Ordular Grubu Mareşal Bilham List komutasında birinci panzer ordusu ve 17  orduyla planladığı gibi Kafkasya yönünde güneye taarruz edecekti

 

B ordular grubu ise General Frederich Paris'in altıncı ordusu General Herman Hot'un dördüncü panzer ordusu olarak doğu yönünde Volga ve StadinGrad'a taarruz edecektir. B Ordular Grubu'na başlarda mareşal F3 komuta ediyordu. Fakat daha sonra komuta fonsa geçti


7 Temmuz'da Varone'in 23 Temmuz'da Rostov'un alınmasıyla Almanlar harekatın ilk basamağını başarıyla bitirdi. Burada ordu grubu ikiye ayrılıp plan uyarınca yollarına devam ettiler. Temmuz ortalarında Don Nehri'ni geçen Altıncı Ordu ve dördüncü Panzer Ordusu tehdit edecek konuma gelmişti. Bu ileri harekatın kanatlarını Macar, İtalyan, Romen ve Hırvat orduları koruyacaktı. Tarihler 23 Ağustos 1942 olduğunda ise ünlü StalinGrad Muharebesi başlayacaktı


Ama Hitler için kötü durumlardan birisi en iyi birliklerden birkaçını batıya kaydırmak zorunda kalması oldu. Müttefikler batıda sorun çıkarmaya başlamıştı. Almanlar Birinci Dünya Savaşı'ndaki gibi iki koldan savaşmak zorunda kalacaktı


Stalingrat. Almanların savaşın başında 270.000  askeri, 3.000 top, 500 tankı, 1.600 kadar da uçağı mevcuttu. Kızılordu'nun ise yüz 87.000 askeri, 2.200 topu, 400 tankı, 300 uçağı mevcuttu


Staddingrad'ı başta 62nci ordu olmak üzere 64, 57, 28, 24 ve diğer ordu birlikleri koruyacaktı. Şehirde 400.000 sivil mevcuttu. Stalin sivillerinin ayrılmasına izin vermemişti


Iki taraf da savaş sırasında takviyelerle sayılarını arttıracaktı. Rus Güneydoğu Cephesi'nin komutanlığına General Andrey Yeryomenko atanmıştı. Ve Niketa Kuruşçev'le beraber savunmayı planladılar. 62 inci orduya da başta Antonio Lopatin, ardından vasili çinkovatandır


Lutf vafe başlattığı hava akınlarıyla şehri yangın yerine çevirdi. Binlerce sivil hayatını kaybetti. Volga Nehri'ndeki ikmal gemilerinin çoğunu batırdı. Rus uçaklarınınsa çoğunu birkaç günde yok etti


23 Ağustos'ta ilerleyen Alman kuvvetleri 30 Ağustos'ta kuzey ve güneyden nehre vararak muhasarayı tamamlamıştı. Altıncı ordu kuzeybatıdan dördüncü ordusu güneybatıdan ilerlemeye başladı


bir dizi taarruz ve karşı taarruzdan sonra Ruslar şehrin varoşlarından dahi çekilmek zorunda kaldı. Çok sayıda tankı da kaybetmişlerdi. Ayın 13, 14 ve on 15 Ruslar için bir felaketti. General düşmanı durduramayacağını dahi düşünmüştü


Alman saldırısı 16 Eylül'de 13ncü muhafız tümeninin saldırısıyla ancak durdurulabildi. Aynı gün bu tümen Almanların eline geçen tren istasyonunu ve Mamayev Kurgan tepesini ele geçirdi. Bu iki nokta saatler içinde 14 kez el değiştirmiştik


13 ncü Muhafız Tümeninin mevcudu savaş sonunda 10.000 askerden 300 askere kadar düşecekti. 62 nci Rus ordusu ölümüne bir direniş gösteriyordu. Almanlar ise tüm güçleriyle saldırıyordu


18 Eylül'de 24ncü ordu karşı saldırıya geçse de çok sayıda tank ve uçak kaybederek geri çekilmek zorunda kaldı. Rus orduları artık şehrin yıkık evleri arasında mevzilenip savaşmaya başlamıştı. Iki tarafın fedakarlığı had safhadaydı


Traktör fabrikası dönüştürülmüş ve tank üretiyordu. O kadar ki tanklar daha boyanmadan onları üreten işçiler tarafından kullanılıyordu. Herkes canla başla savaşıyordu. Almanlar devasa toplarını da getirerek cehenneme odun atmaya devam ediyordu


26 Eylül olduğunda şehrin güneyi ve merkezdeki çoğu yer vermahtın eline geçti. Bombardımanlar yıkıntıların zaman içinde daha da yaygınlaşmasına yol açtı. Bu durum her iki tarafın keskin nişancıları için elverişli bir ortam sunmuştur


en başarılı ve en ünlü keskin nişancı Lisaytsev'di. 200 den fazla Alman'ı öldürüp kahraman olmuştu. 500 Alman öldüren fakat daha az bilinen keskin nişancılar da mevcuttur


savaşta yaşadıkları, kapıdaki düşman filmiyle beyaz perdeye aktarılmıştır. 


Ekim ayı boyunca da amansız mücadele devam etti. Fabrikaların olduğu yerde ve şehir merkezinde sıkışan Ruslar savunmaya devam etti


Artık savaş bina bina kat kat yapılıyordu. Bir dairenin bir odası Alman kontrolündeyken bir odası Rus kontrolündeydi. Almanların özel eğitimli birlikleri artık her ev için ayrı operasyon yapıyordu


Fareler savaşı olarak adlandırılan bu savaşta kan ise yağ gibi akıyordu. Kasım ayı geldiğinde şehrin yüzde doksanı Almanların eline geçmişti. Üç noktada Ruslar tutunabildi. Bu aya kadar hava üstünlüğünde büyük kayıplar vermesine rağmen Almanlar'daydı


Arada bazı uçaklar farklı cephelere yollanıyordu. Bu gücüne sekte vurmaktaydı. Uranüs Harekatı. Stadingrad'ı kurtarmak için planlar yapan becerikli General Stalin'e damarda akacak kan kalmadı


Yardım gelmezse kaybederiz diyordu. Ruslar direnebildikleri kadar direnmişlerdi. Stalingrad'da giderek umutsuzlaşan bir direniş sürerken ve Vasilevski tarafından hazırlanan ve Uranüs Harekatı kapalı adı verilen planın hazırlıkları da tamamlanmak üzereydi


plan, Stalingrad içinde bir karşı taarruzda Alman hatlarını kırmak yerine Staddingrad'da Sovyet birliklerini kuşatmış olan Alman çemberini dıştan sarmayı hedefleyen bir plandı. Ruslar yeni teçhizat ve eğitimli askerlerle yeniden organize olmuştu


StalinGrad'daki ordunun kolları çok zayıftı. Varon Ejder Stalingrat'a kadar don kıyıları boyunca Macar ikinci ordusu, İtalyan sekizinci ordusu ve Romen üçüncü ordusu mevzii almıştı. Çok kötü mevzilenmişlerdi ve ikmal hatlarına uzattılar


Üstünde Macar askerlerinin ekipmanı bile tam değildi. Bazı yerlerde 1 kilometrelik hattı dört beş asker savunuyordu. Güneydeki kanatta bir Romen ordusu ve az sayıda Alman'la savunuluyordu. General Franz Hatter, Hitler'i defalarca uyarmıştı kanatlar boştu ve bir felaket olabilirdi. Hitler generale kanatları da nasyonel sosyalist inanç koruyacak diyordu. Hadler uyarılarına devam edince görevden alındı


19 Kasım günü StalinGrad'ın kuzeyinden üç büyük Rus ordusu saldırıya geçti. 2 gün içinde Romen üçüncü ordusunu dağıttı. Alman kırk sekizinci Panzer Kolordusu bu ilerleyişi durduramamıştı. 20 Kasım günü güneyden bir Rus taarruzu daha oldu


Romen birlikleri çok çabuk dağıldı. Ve altıncı ordu bir anda birkaç gün içinde arkasından sarılmış oldu. 300.000 Alman ve Rumen bir anda kendilerini kuşatmanın ortasında buldular. 20 Kasım günü Stalingrad ve Doğu Cephesi için sonun başlangıcıydı


ancak 20  Kasım 1942 günü çoğu kez dikkatten kaçan bir başka yerde de sonun başlangıcı olarak algılanmaktadır. Kuzey Afrika. O gün Rumeli'nin birlikleri malzeme taşıyan 50 Alman nakliye uçağının çoğu düşürülmüştü


aynı günün akşamı çöl tilkisi Erwin Rome, emir subayına her şey bitti. Takviye gelmeyecek. Biz savaşı kaybettik diyecektir. Uranüs operasyonuna eş olarak Ruslar Moskova önlerinden Mars Operasyonu'nu da başlatmışlardı


Altıncı ordunun birlikleri kapana kısılmış, yardım alamıyordu. Tek destek havadan gelebilirdi. Luft Vafet seferber olup Stalingra'da hava köprüsü olmaya çalıştı. Cephane, erzak ve giysi taşımak maksadıyla binlerce sefer yapıldı


Aynı zamanda uçaklarla bazı askerlerin tahliyeleri de yapılmaktaydı. Ama bu işlemlerde istenilen gerçekleştirilemedi. Hava koşulları Rus uçaksavar ve avcı uçakları çok büyük sorun çıkarmıştı


Aralık ayına varıldığında neredeyse çözülmüştü. Kuşatmadaki askerler için ise durum her geçen gün kötüleşti. Kış tekrar gelmişti. Ve bu askerler kışın ne demek olduğunu biliyorlardı. Askerler açlıktan ölmeye başlamış. Intihar oranları gitgide artıyordu


Almanlar bir yandan kışla, bir yandan kızıl orduyla savaşıyordu. Kader StalinGrad'ta rolleri değiştirmişti. Artık direnmek zorunda olan Erman. Hitler, General Paulos'a bölgeden çekilmeme emri vermişti


Yarma harekatı yapmak yerine dışarıdan yardım kuvvetiyle işi çözeceklerdi. Zaten vakit Hitler'in kararsızlığı yüzünden akmış. Altıncı ordu yarma yapamayacak duruma gelmişti. Ya savunmada kalacaklardı ya yaya olarak huruç yapacaklardı


kış vaktinde hurç ise intihar demek. 16 Aralık günü Stalingrad'ın güneybatısından kurtarma amaçlı kış fırtınası operasyonu başlatıldı. Donordular grubu altıncı orduya 50 kilometre kadar yaklaşmıştı


Ama Ruslar çok zor da olsa Almanları durdurdu. Ve küçük Satürn harekatıyla karşı hücuma geçtiler. Amaçları Rostov'u alıp Kafkaslar'da beklemekte olan üç Alman ordusunda kıskaca almaktı. Almanların iyi defans yapması sonucu bu girişim engellendi


Fakat A Ordular grubunu Kafkasya'dan çekmek ve Rostov'un 250 kilometre gerisinde yeni bir cephe hattına gerilemek zorunda kaldı. Artık altıncı ordunun kurtarılma umudu kalmamıştır. Ancak stadingrad'taki mihber kuvvetlerinde bu söylenmeli


Onlar kurtarma kuvvetlerinin geleceğine inanmaya devam ettiler. Kızıl Ordu vakit kaybetmeden stadıngrattaki altıncı orduyu yok etmeye karar verdi. Don Cephesi komutanlığını kurarak başına General Konstantin Rokossovski getirildi


Başlayacak operasyonun adı da Costo olacaktı. Son demler. 8 Ocak 1943 günü Paulas'a teslim ol çağrısı yapıldı. Ama Hitler'in emri üzerine general direnmeyi seçti. 10  Ocak günü Ruslar top ateşiyle saldırıya geçti


Alman savunma alanı 22 kilometreye 14  kilometre olacak şekilde daralmıştı. Soğuk, hastalık, cephanesizlik, Almanları zorluyordu. Ama son ana kadar disiplinlerini kaybetmemeye çalışıyorlardı


amansız sokak çatışmaları tekrar başlamıştı. Ocak sonunda ise artık Alman uçaklarından gelen yardımlar çok aza inmişti. Sadece paraşütle yardım yollayabiliyorlardı. Yirmi bir Ocak günü tekrar teslim ol çağrısı yapıldı


Altıncı ordu yok olana kadar savaşmaya kararlıydı. General Paulos, subay ve askerlerine intihar edenler görevden kaçmak isteyenlerdir. Diyerek herkesi bu eylemden men etmişti. 22 Ocak'ta Ruslar son büyük taarruza geçti dayanacak gücü kalmayan Alman birlikleri, kaçışma emareleri göstermeye başlamış, her şey bitmişti. 30  Ocak günü Hitler, Paulas'a mareşal unvanı verdi. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder