16 Haziran 2024 Pazar

İngiltere Tarihi



Britanya İmparatorluğu'nu süper güç yapan şeylerden birisi belki de en önde geleni deniz gücüdür. 

Yıllar, yıllar önce Britanya Adası'nda ana kıtadan buraya göç eden kentler yaşamaktaydı. Adadaki kent egemenliği Roma İmparatorluğu buraya gelinceye kadar sürdü. Romalılar buraya milattan önce 50 yıllarında ayak bastılar. Milattan sonra 43 te İmparator Cladius zamanında Roma kurulması, İngiltere'yi ön plana çıkardı. Ancak milattan sonra beşinci yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu'nun çökmesiyle ekonomi canlılığını yitirdi. Tarım ve ticaret faaliyetleri olumsuz etkilendi

Roma'dan sonra Germen Kabileleri Angıllar ve Saksonlar adaya göç ettiler. Adanın doğu ve güneyine yerleşen bu kavimler zamanla kendi hakimiyetlerini oluşturarak İngiltere'de Anglosakson dönemini başlattılar


İngiltere adı da buraya göç eden Angıllardan gelmektedir. Ülkede İngiliz bilincinin oluşmasında yedinci yüzyıldan itibaren Roma'dan gelen misyonerlerin etkisiyle başlayan Hristiyanlaştırma çok etkilidir. Bu arada adada var olan pek çok devlet 
ve  kral Ekberk güçlenerek diğerlerini etrafında topladı. Ekberk'ten sonra tahta geçen Alfred, Wikingleri mağlup ederek 886 yılında bütün İngiltere'nin kralı olduğunu ilan etti. Onuncu yüzyıldan itibaren Wikingler, İngiltere'yle yeniden ilgilenmeye başladı


On birinci yüzyılın başlarında ülkenin tamamını ele geçirdiler ve Danimarka Kralı Kanut aynı anda İngiltere, Norveç ve Danimarka Kralı oldu. Tam bu dönemde Normanların istilası başladı

Normanlar 1066 yılında İngiltere Kralı Harry mağlup ederek ülkeye hakim oldular. İngiltere toprakları normanlara paylaştırıldı. Ve bir çeşit feodalite dönemi başladı. 1154 de tahta geçen ikinci yönetim reformu gerçekleştir

Gerçekleştirerek Krallığın bütün ülke topraklarında hakimiyetini sağladı. 1189 da İkinci Henry'nin ölümü üzerine tahta birinci Richard geçti. On yıllık saltanat dönemine damgasını vuran Haçlı Savaşları yüzünden ülkesinde ancak altı ay kadar kalabildi


R
ichard'ın Fransa'da savaşırken ölmesinin ardından yerine oğlu John geçti. Kral John Kenterbury Başpiskopostu'nun tayini meselesinde Papa ile anlaşmazlığa düşünce Papa üçüncü INO Cent John'u aforuz etti

Ancak John bir süre sonra ülke içinde kendisine karşı bir ayaklanma söz konusu olunca tahtını korumak için Papa'nın arzularını kabul ettiğini bildirerek destek istedi. Bu sırada John'a karşı harekete geçen bazı baronlar ve kendi feodal haklarını garanti altına alan bir belge hazırlayarak John'u sıkıştırdılar. Nitekim Kral 15  Haziran 1215 de Magna Cart olarak tarihe geçen bu belgeyi imzalamak zorunda kaldı. Fakat çok kısa bir müddet sonra kimse sözleşmeye uymadı.

Adada kargaşa ve iç savaşlar dönemi başladı. Birinci Edward'ın saltanatı boyunca ülke içinde genel anlamda istikrar tekrar sağlandı. Ancak krallık ile feodal loardlar arasındaki gerginlik bir türlü giderilemedi


Diğer taraftan on dördüncü yüzyılın ortalarında beliren veba salgını büyük bir nüfus kaybına sebep oldu. Aynı şekilde Avrupa'da 1337 de başlayan yüzyıl savaşlarının getirdiği ekonomik zorluklar da söz konusu olunca ülkede işsizlik ve fakirlik had safhaya ulaştı

İngiltere on beşinci yüzyılın ortalarında 30 yıl kadar süren taht mücadelesine sahne oldu. 1485 de Lanchester Hanedanı'nın son valisi Henri Tudor'un hakimiyetini tesis etmesiyle İngiltere'de Tudor'lar dönemi başladı

Ticaret ülkede eğitim ve kültür hamlesinin başlatılmasına katkıda bulundu. Pek çok kilise ve devlet okulu açıldı. Cambridge ve Oxford üniversitelerinin kolejleri faaliyete başladı. Matbaanın kullanılmasıyla kitap ve okur yazar sayısında artışlar kaydedildi


İngiltere aynı zamanda Avrupa'nın önemli ve nüfuslu bir devleti olarak uluslararası olaylara müdahale etmeye başladı. Bu sırada Avrupa'da başlayan reform hareketi bütün sarsıntılarıyla devam etmekteydi

Kral sekizinci Henry'nin Kraliçe Katerina'dan boşanarak yeniden evlenmek papalıkla arasının açılmasına sebep oldu. Papa bu boşanmayı onaylamayınca ilişkiler koptu. Ve Henry 1534 de kendisini İngiltere kilisesinin başı ilan ederek bütün kilise mallarına el koydu

Böylece İngiltere'de Protestanlık hakimiyeti başlamış oldu. 1558 de tahta geçen birinci Elizabeth döneminde başlayan deniz aşırı sefer ve keşifler İngiltere'nin itibarını ve ticaret hacmini arttırdı

Uzak Doğu ve Asya ile ticaret yapmak üzere İngiliz Doğu Hindistan şirketi yani British Ist Engliant kampını kuruldu. İspanya'ya karşı Fransa'yla anlaşma yapılarak geleneksel düşmanlığa son verildi. Ve dünya ticaretinde Hollanda, İspanya ve Portekiz ile rekabete girişildi


B
irinci Elizabeth dönemi İngiltere'si yetiştirdiği Shakespeare, Spancer, Bachan, Marlov gibi yazar ve düşünürlerle de dikkat çekti.


 Elizabeth'in ardından yaşanan sorunlar, otuz yıl savaşlarının getirdiği ekonomik sıkıntılarla birleşti. Ve 1642 de kralcılarla parlamento destekçileri arasında iç savaş başladı.
Oliver Cromber liderliğindeki parlamento taraftarları bu savaştan 1648 de galip çıktılar. Kral Birinci Charles idam edildi. Krombel Cumhuriyeti denilen ara dönem uzun sürmedi. Ve tekrar krallık yönetimine geçilmesi kararlaştırıldı
sürgünde bulunan Hanedanı'ndan ikinci Charles İngiltere'ye dönerek tahta geçti. Restorasyon olarak adlandırılan bu dönemde ikinci Charles parlamentoyla uyumlu çalıştı. Anglikan Kilisesi'nde yeni bir yapılanmaya gidildi.

Parlamentonun baskısıyla Protestanların dışındakilerin yüksek makamlara getirilmesi yasaklandı. Ikinci Charles'ın yerine geçen ikinci James ülkeyi Katolik yapmak gayretiyle Protestanlara karşı şiddetli bir tasfiye hareketine girişti
Oluşan tepki üzerine İkinci James Fransa'ya kaçmak zorunda kalınca damadı William 1689 da  İngiltere Kralı oldu. Üstünlüğünü ortaya koyan parlamento aynı zamanda hükümdarı denetim altına alan haklar bildirgesiyle ülkede yeni bir idare tarzını
Meşruti monarşiyi başlattı. Kralların Katolik olmaması kanunlaştı. 

1792 de tahta geçen Kraliçe Enin saltanatında İskoçya ve İngiltere'nin yönetimleri Birleşik Krallık adıyla tek çatı altına alındı


Bu durum ülkenin askeri ve ekonomik açıdan güçlenmesini sağladı. Diğer taraftan parlamentoda bir gelenek oluşmuş, düzenli yapılan seçimlerde tüccar ve sanayicilerin desteklediği lig partisiyle büyük toprak sahiplerinin desteklediği Tori Partisi en büyük iki güç olarak ortaya çıktı

İngilizce bilmeyen Birinci George'un başa gelmesiyle Hannover Hanedanı dönemi başladı. Bu dönemde ülkeyi asıl yöneten parlamentoydu. Daha sonra tahta geçen ikinci George döneminde İngiltere yedi yıl savaşlarında
Fransa'ya karşı büyük bir zafer kazandı. Bu dönemde İngiltere, Kanada ve Amerika'daki kolonilerini kaybetmekle birlikte Avrupa'da devrim sonrasında Fransa'sına karşı verdiği mücadeleyle önem kazandı.

İngiltere, Kanada ve Hindistan'daki Fransız bölgelerine hakim oldu. Aynı zamanda İngiltere'de sanayi devrimi olarak bilinen önemli bir değişim süreci devam etmekteydi. Bunun neticesinde İngiltere dünyanın ilk sanayileşen devleti haline geldi

19  yüzyılın ilk yarısında sanayi devrimi hamlesi devam etti. Ve büyük fabrikalar dönemi başladı. Demir ve buhar gücüne dayanan yeni teknolojiyle gemi ve demir yolu ulaşımındaki gelişme sayesinde ticaret hacmi olağanüstü büyüdü.

Kraliçe Victoria dönemi olarak adlandırılan bu devirde İngiltere hemen hemen bütün dünyada etkinliğini kabul ettirdi. Ve üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk haline geldi. Yirminci yüzyıla gelindiğinde bu denli büyük bir siyasi yapı olmanın sorumluluğuna ve yüküne bağlı sorunlarla yüzleşildi
Yeni ortaya çıkan işçi sınıfının yükselişinden kaynaklı kültür çatışmaları ve Katolik İrlandalıların bağımsızlık eğilimleri bunlara örnek gösterilebilir. Tarihinin en mesut ve sorunsuz döneminde yaşadığına inanan insanlık sonunda uzlaşma duvar zannettiği küresel bloklaşma neticesinde Birinci Dünya Savaşı'na sürüklendi. Bu savaşta Fransa, İtalya ve Rusya'yla beraber ittifak devletlerine karşı savaşan Birleşik Krallık, Büyük Harbi Zafer'le noktaladı

Fakat savaşın getirdiği ekonomik yük az önce saydığımız sorunlarla da birleşince Birleşik Krallık'ın belini iyice büktü. Ve büyük ülkeler karşısındaki ağırlığını giderek azalttı. 

Tüm dünya ve Birleşik Kral savaş sonrası yaralarını sarmaya çalışırken Hitler'in önderliğindeki Almanya'nın saldırgan tutumu, İkinci Dünya Savaşı'nı başlattı. Savaş başında Almanların gösterdiği başarı, İngilizleri büyük ölçüde sarstı. Birleşik Krallığın içinde olduğu taraf sonunda savaşı kazansa da, ülke tarihinin en büyük ekonomik yıkımına sürüklendi. Sonrasında sömürge devletler kraliyete karşı bir bir bağımsızlıklarını kazandılar. 1947 de Hindistan'la başlayan bu bağımsızlık dalgası 1950 lerde de sürdü. Ve pek çok ülke fiili olarak krallıktan ayrıldı.


Iç siyasetteyse savaş sonrası muhafazakar partinin uzun süreli iktidarı başladı. Toparlanmaya çalışan İngilizler, Sovyet tehlikesine karşı NATO'ya girdi. Aynı zamanda ekonomik çöküş, Avrupa ana kıtasıyla iş birliğini zorunlu kıldı
İngilizler 1973 de  Avrupa ekonomik topluluğuna üye oldu. Özellikle 1977 de Kuzey Denizi'nde petrol bulunması, İngilizler için tünelin ucundaki ışık oldu. Ve
ve bu ışığın parlaklığında 80li  yıllar demirleydi lakaplı liderliğinde geçti. İngiltere, eski ağırlığını küresel anlamda tekrar hatırlatmaya çalıştı. Son otuz yılda İngiltere siyaseti ve tarihi Avrupa Birliği ilişkileri çerçevesinde şekillendi.

AB ekonomik birlikten siyasi birliğe dönüştükçe İngiltere bu entegrasyon sürecinde kendini soyutladı. Ve AB de kalıp kalmama ikileminde gitti, geldi. Demir Lady'nin işçi hakları konusunda AB ile ters düştü, onu koltuğundan ederken 1997 de  göreve gelen işçi, partili Tony Blair, birlikte iyi ilişkiler kurdu. 

Fakat halk arasında hızla artan AB karşıtlığı 2010 yılında muhafazakar partiyi tekrar iktidara getirdi.

David Camer'ın seçimlerden önce vadettiği gibi 2016 da  Brexit referandumu düzenledi. Oylama sonucunda halkın çoğu Avrupa Birliği'nden çıkmak istedi. Fakat bu ayrılık ancak Brexit'i halledelim gerisine bakarız diyen Türk asıllı Boris Johnson'ın başbakan olduğu 2020 yılında birlikten ayrılma gerçekleşti. Fakat gerisine bakarız kısmı havada kaldı. Çünkü tüm dünyayı kırmızı alarma geçiren covid o19  virüsü her şeyi askıya aldı.

Pandeminin başında sağlık sistemi çökme noktasına gelen Birleşik Krallık, 2021 de  ise salgını belli bir oranda kontrol etmeyi başardı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder