23 Nisan 2012 Pazartesi

Mali Dengesizliğin Ölçülmesi

   Kullanılan ölçütler doğru olmayacağı gibi tek  bir ülke için yada birden fazla ülke için karşılaştırmalar doğru sonuca götürmeyebilir.

   Uyum programlarının otoritesi olan hükümetlerin, gelişmekte olan ülkelerin kamu harcamalarının sadece bir kısmını kapsamasıdır. Yerel yönetimler, sosyal güvenlik kurumları, bütçe dışı fonlar, kamu bankaları, KİT'ler de yapılan harcamalar bütçe sürecinin dışında kalır. Bu kurumlara transfer yapılmakta, bazende aralarındaki ilişkilerden dolayı transfer fiyatları belirlenmektedir.  Örneğin Merkez Bankası kamu kurumlarını sübvansiyon fiyatlar ile finanse edebilir. Sosyal Güvenlik kurumları serbest piyasadaki fiyatların çok altında DİBS almak zorunda bırakılabilir.  Bütçe açıkları kamu kesiminin değişik kurumlarında gizlenerek siyasal riskler gizlenebilir ve kolay yolda finanse edilebilir.

   Son yıllarda geliştirilen başka bütçe açığı geliştirilerek uyum programlarında kullanılmaktadır. 

Operasyonel açık: Faiz ödemelerinin parasal düzenlemesi kabul edilen bölümün harcamalardan düşülmesidir. Faiz ödemelerinin amortisman kısmına denk gelir. Yüksek enflasyon içerisinde olan ülkelerde operasyonel açık çok düşüktür.

Birincil Açık: Faiz ödemeleri dışındaki harcamalar ile gelirler arasındaki farktır. Kamu borçlarının karşılanmasında kullanılacak kaynaklar için önemli bir göstergedir.

   Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kamu borçlarının önemli bir bölümü dış borçlara işaret etmektedir. Hükümetler döviz kuru üzerinde oynayarak bütçe açığının  GSYİH oranını değiştirebilirler. Değerlenmiş bir döviz kuru döviz üzerinde ödenen faizi yerli para cinsinden daha az göstererek bütçe açıklarını düşük olduğu izlenimi verilebilir.

   Reel ekonomi üzerindeki etki nakdi ödemeler ile değil, kaynaklar kamu sektörüne aktarıldığı andan itibaren ortaya çıkacaktır. Hükümet mal ve hizmet alımı yaptığı halde ödeme yapmayabilir. Nakit ile ölçülen bütçe açığının ekonomi üzerinde talep etkisi  az hesaplanmış olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder