17 Mayıs 2024 Cuma

İlk Bilgisayar - Charles Babbage

Evde, ofiste ve hayatımızın her alanında. Gelişen teknolojiyle birlikte


bilgisayarların yaşamımızda vazgeçilmez bir yer edindiği ve insanlığa sunulan en büyük buluşlardan biri olduğu çok açıktır. Bilgisayarlar, elle veya zihinden yapılmasına olanak olmayan işlemleri çok kısa sürede bizlere sunması ile kendisini vazgeçilmez bir hale getirmiştir. 

Peki bilgisayarı kim buldu ve icat etti? Bilgisayar ne zaman bulundu? İlk bilgisayardan günümüz bilgisayarların olan süreçte kimler rol aldı? İlk kişisel bilgisayarı hangi firma üretti? Bilgisayarın tarihçesi ve aklımızdaki soruların cevaplarını öğrenmek için tarihteki yolculuğumuza başlayalım. 


Computer yani bilgisayar sözcüğü ilk kez 1613'de hesap yapan kişilere atfen kullanılmış bir terim olarak karşımıza çıkmıştı. Üstelik 1820 'lerde kıvrak zekalı bir İngiliz matematikçi hesaplamaları otomatik şekilde yapmaya programlanabilen bir makine fikri ortaya atmasına rağmen 1940 'larda bile hala bu anlamıyla kullanılıyordu. 

Kimin icat ettiğine gelmeden önce bilgisayar nedir sorusunun kısaca cevabını verelim. Bilgisayar kendisine programlama yoluyla komut edilmiş bir dizi aritmetik ya da mantık işlemlerini otomatik olarak yapabilen bir makinedir. 

Günümüz bilgisayarları program adı verilen genelleştirilmiş işlem kümelerini izleme yeteneğine sahiptir. Bu programlar bilgisayarların çok çeşitli görevleri yerine getirmesini sağlar. Tam işletim için gerekli olan ve kullanılan donanım, işletim sistemi ve çevresel ekipmanı içeren eksiksiz bir bilgisayar, sistemi olarak adlandırılabilir. 

Bu terim, birbirine bağlı ve birlikte çalışan bir grup bilgisayar, özellikle bir bilgisayar ağı veya bilgisayar kümesi içinde kullanılabilir. Bilgisayarlar tarih boyunca çok farklı biçimlerde karşımıza çıkmışlardır. 


20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla güç tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sıcak ve küçük bir pil ile çalışabilecek duruma geldiler. 

Bu kadar küçük imal edebilmelerinin temel nedeni 1969 yılında yarı iletkenler ile çok küçük alanlara sığdırılabilen devreler yapılabilmesidir. Intel 'in ilk işlemci yaratmasından sonra, 2004'den sonra bilgisayar teknolojisi hız kazanmıştır. 

Toplumumuz kişisel bilgisayarları ve onun taşınabilir eş değeri dizüstü bilgisayarlarını bilgi çağını simgelere olarak tanınırlar ve bilgisayar kavramıyla özdeşleştirdiler. Bilgisayarlar günümüzde çok yaygın olarak kullanılmaktadırlar. 


Bilgisayarın temel çalışma prensibi, ikili sayısı istemi, yani sadece 0 ve 1'den oluşan kodlamalardır. İstenilen yazılımı kayıt edip, istenilen zamanla çalıştırabilmeleri, bilgisayarları çok yönlük alıp, hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. 

Church Turing tezi, bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir. Ve herhangi bir bilgisayarın, bir diğer bilgisayarın görevlilerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarlarına süper bilgisayarlara kadar belli ve zaman sınırı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilir. 

Geçmişte bilgisayar olarak bilinen birçok aygıt, günümüz ölçütlerine göre bu tanımı hak etmemektedirler. Başlangıçta bilgisayar sözcüğü, hesaplama sürecini kolaylaştıran nesnelerine verilen bir ad konumundaydı. 


Bu ilk dönemin bilgisayar örnekleri arasında sayı bölücü olarak da bilinen abaküs ve milattan önce birinci yüzyılda eski yöntemle kullanıldığı, keşfedilen astronomi konumları hesaplamak için tasarlanan eski mekanik bir hesap makinesi olan anti -kitara düzeni 'yi sayılabilir. 

Yüz yıllar sonra, orta çağ sonundaki yeni bilimsel keşifler ışığında Avrupa 'lı mühendisler tarafından geliştirilen bir dizi makinesel hesaplama aygıtlarının ilk ise sanılanın aksine Blaise Pascal 'a değil Willem Schickard 'a aittir. 

Ancak yazımlanabilir olmamaları nedeniyle bu aygıtların hiçbiri günümüz bilgisayar tanımına uymamaktadır. 1801 yanında Joseph Mary Jackart 'ın dokuma tezgahındaki işlemi otomatik değiştirmek adına ürettiği delikli kartlar ise bilgisayarın gelişme sürecindeki kısıtlıda olsa ilk yazımlanabilme izlerinden sayılır. 


Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde dokuma tezgahı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizme işleri işini uyarlayabiliyordu. Ancak günümüzdeki modern bilgisayar bilgisi benzer sayılır. Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde dokuma tezgahı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizme iş değişini uyarlayabiliyordu. Ancak günümüzdeki modern bilgisayarlara benzer yapıda bulunan ilk makine 1833 -1871 yılları arasında İngiliz matematikçi olan Charles Babbage tarafından tasarlanmıştır. 


Charles Babbage henüz 1830 yıllarında Difference Engine yani fark makinesini ve bunun ardından da analitik makineyi yaparak hesaplama işlemlerinin elektromekanik araçlara yaptırılması ve sonuçların elde edilmesi ile ilgili görüşlerinin doğmasına yardımcı olmuştu. 

Charles Babbage parasal nedenler ve üzerindeki çalışmaların sonlanamaması nedeniyle bu makineyi geliştirememiş olsa da bilgisayarın ilk temelinin onun tarafından atıldığı görüşü birçok kişi tarafından kabul edilmektedir. 


Yani bilgisayarı kim buldu sorusunun cevaplarından biri de Charles Babbage'dır. Çok eskiden bilgisayar kelimesi sadece bütün gün oturarak sayıları birbiriyle toplayıp çıkararak sonuçları tabloları giren insanlar için kullanılırken günümüzde bir cihaz için kullanılmaktadır. 

Bilgisayarlardan önce ilk olarak fark makinesi yani Difference Engine cihazı tasarlanmıştı. Daha sonra tasarımın basit değiştirilmesi yerine çok daha görkemli bir yapı olan analitik motor tasarlanmaya başlamıştır. 

Bu cihaz bölme, çarpma, çıkarma, toplama ve çok daha karmaşık hesaplama işlemlerini yapabilen bir cihaz şeklindeydi. Bugün piyasada satılmakta olan birçok bilgisayar parçası gibi olan analitik motorun parçaları sayesinde oldukça modern bir yapı olduğunu anlayabiliriz. 


Aslında modern bir bilgisayarda iki temel bileşen bulunmaktadır. Bu bileşenleri ise bellek ve işlemci birimi olarak söyleyebiliriz. Ancak Charles Babbage tabiki de bu terimleri kullanmamıştır. Belli istor olarak adlandırılan Babbage işlemci birimini mil olarak adlandırmıştır. 

Bununla beraber, Babbage'ın tasarladığı cihazda girilen kelimeleri kağıda basması için Reader isimli cihaz bulunmaktaydı. Bugün kullanmakta olan laser yazıcıların ve mürekkep püskürtme yazıcıların öncüsü olarak bilinen bu yapı Babbage tarafından tasarlanmıştır. 


Bunlarla beraber İngiliz yazar ve matematikçi olan Ada Loveless Chas Babbage tarafından geliştirilen analitik motorun üzerinde birçok çalışma yapmıştır. Çalışmaları sonrasında ise analitik motor ile alakalı notlarına bakıldığında bilgisayarın geliştirilmesi için amaçlanan ilk algoritma olduğu görülmekte ve bu nedenle kendisi de aslında ilk bilgisayar programcısı olarak kabul edilmektedir

1850 yılları sırasında George Bullard bir bilim insanı sadece 0 ve 1 rakamlarının kullanıldığı ve kendi adıyla anılan bir Bullard Jebiri sistemi geliştirerek bilgisayarın gelişiminde önemli katkılara imza atmıştır. 

Delikli kartların ilk büyük ölçekli kullanımı ise Herman Hollerit tarafından 1890 yılında muhasebe işlemlerini kullanılmak üzere tasarlanan hesap makinesidir. Tasarlanan bu hesaplanma makinesi ise 1890 yılında Amerika Birleşik Devletleri 'nin nüfus sayımında oldukça başarılı bir şekilde kullanılmıştır. 


Hollerit 'in o dönemde bağlı olduğu işletme ise sonraki yıllarda küresel bilgisayar devine dönüştürecek olan IBM'dir. 19. yüzyılların sonlarına varıldığında, gelecek yıllarda bilişim, donanım ve kuramlarının gelişimine büyük katkıda bulunacak teknolojiler ortaya çıkmaya başlamıştı. 

Delikli kartlar, bulucu biri, boşluk tüpleri ve teletip aygıtları. 20. yüzyılın ilk yarısında ise birçok bilimsel gereksinim gittikçe karmaşıklaşan analog bilgisayarlar ile giderildi. Ancak günümüz bilgisayarlarının yanılmazlık düzeyinden hala uzaktaydılar. 


1872 yılları sırasında ilk modern analog bilgisayarın Sir William Thompson tarafından icat edildiği görülmektedir. Tekerlek, Differensiyel Analizör ve Disk mekanizmaların kullanılması ile beraber bu analog bilgisayar, Differensiyel deklemlerin kullanılması için tasarlanmıştı. 

1876 yılında ise James Thomas tarafından bu bilgisayarın kullanılma konsepti gerçekleştirilmiştir. 1931 yılları sırasında Hazen ve Vanewar Bush tarafından ilk mekanik analog bilgisayar geliştirilmesi başarılmıştır. 


Ancak buna rağmen 1939 yılında George Stibis tarafından ilk sayısal bilgisayar New York'ta bulunan bir laboratuvarında üretilmiştir. İkili sistemi bu makine uygulamayı başaran Stibis bu sayede oldukça kompleks sayılar ile aritmetik işlemler yapılmasını sağlamıştır. 

Bilgisayar ile ilgili en hızlı ve önemli gelişmeler ise bakıldığında 2. Dünya Savaşı sonrasında yapılmaya başlandığı gibi görülmektedir. Harvard Aylton IBM 


Amerika Birleşik Devletleri 'nin nüfus sayımında oldukça başarılı bir şekilde kullanılmıştır. Holy Rit 'in o dönemde bağlı olduğu işletme ise sonraki yıllarda küresel bilgisayar devriyle dönüştürüp olan IBM'dir. 


19. yüzyılların sonlarına varıldığında, gelecek yıllarda birleşim, donanım ve kuramlarının gelişimine büyük katkıda bulunacak teknolojiler ortaya çıkmaya başlamıştı. Delikli kartlar, bulce biri, boşluk tüpleri ve teletip aygıtları. 

20. yüzyılın ilk yarısında ise birçok bilimsel gereksinin gittikçe karmaşıklaşan analog bilgisayarlar ile giderildi. Ancak günümüz bilgisayarlarının yanılmazlık düzeyinden hala uzaktaydılar. 1872 yılları sırasında ilk modern analog bilgisayarın Sir William Thompson tarafından icat edildiği görülmektedir. 

Tekerlek, diferensiyel analizör ve disk mekanizmaların kullanılması ile beraber bu analog bilgisayar, diferensiyel deklemlerin kullanılması için tasarlanmıştı. 1876 yılında ise James Thomas tarafından bu bilgisayarın kullanılma konsepti gerçekleştirilmiştir. 


1931 yılları sırasında Hazen ve Vannevar Bush tarafından ilk mekanik analog bilgisayar geliştirilmesi başarılamıştır. Ancak buna rağmen 1939 yılında George Stibis tarafından ilk sayısal bilgisayar New York'ta bulunan bir laboratuvarında üretilmiştir. 

İkili sistemi bu makine uygulamayı başaran Stibis bu sayede oldukça kompleks sayılar ile aritmetik işlemler yapılmasını sağlamıştır. Bilgisayar ile ilgili en hızlı ve önemli gelişmeler ise bakıldığında ikinci dünya savaşı sonrasında yapılmaya başlandığı görülmektedir. 

Harvard Aylton IBM şirketi ile işbirliği yapma şartı ile 1944 yılında Mark 1 'ı tamamlamayı başarmıştır. Mark 1 aslında oldukça küçük kapasiteli bir bilgisayar olsa da o zaman koşullarını bakıldığında aslında büyük bir başar olarak kabul edilmiştir. 

Mark 1'da da bilgiler yine delikli kartlara veriliyordu ve yine delikli kartlardan sonuçlar alınmakta idi. 1938 'li yıllara bakıldığında ise bir deniz altında kullanılma amacı ile Birleşik Devletler donanması elektromanyetik analog bilgisayarları geliştirdiği görülmektedir. 


Torpedo bilgisayarları olarak adlandırılan bu bilgisayarlar, harekette olan bir hedefe torpidu 60 sorununu çözmek adına trigonometri kullanılan ilk bilgisayar olarak bilinmektedir. Aynı zamanda 2. Dünya Savaşı sırasında birçok ülke bu bilgisayar geliştirmeye çalışmıştır. 

Hesaplama yapmak için mekanik rolerleri ve elektrik anahtarıları kullanılan ilk sayısal elektromanyetik bilgisayarlar düşük bir çalışmasına sahipti. Ancak sonunda vakum tüplerinin kullanılması ile beraber tamamen elektrikle çalışan ve çok daha hızlı bilgisayarları geçiş yapılmıştır. 


Alman bir mühendis olan, Cornwall Zuse tarafından, 1939 yılında yapılan Z2 ise elektromekanik role kullanılan en eski bilgisayar örnekler arasında yer almaktadır. Analogların yerine, dijital hesaplama döneminin başladığı bu dönemde artık tamamen elektronik olan devre elemanları elektromekanik ve mekanik eşdeğerlerinin yerine geçmekteydi. 

Londra'daki postanesinde, 1930 yılları sırasında araştırma istasyonu mühendis olarak çalışmakta olan Tommy Flowers, 1934 yılında yapmış olduğu bir deneysel cihaz sayesinde, yaklaşık 5 yıl sonra telefon central alanının bir bölümünü, binlerce vakum tüpü kullanarak elektronik olan bir veri işletme sistemine dönüştürmüştür. 


Amerika Birleşik Devletlerinde, 1942 yılında John W. Atenasof ile birlikte Iowa Eyalet Universitesi 'nde bulunan Clifford Berry ilk otomatik elektronik dijital bilgisayar olan ve tamamen elektronik olarak çalışan Atenasof Berry kompitoru geliştirmişlerdir. 

Yani bilgisayarı kim buldu sorusunun cevapları arasında bu bilim insanları da yer almaktadır. Alman Şifreleme Makinesi 2. Dünya Savaşı sırasında Eniac'nın mesajlarını çözmek amacı ile bir bilgisayar geliştirmeye çalışıyordu. 

Geliştirilen bu bilgisayarın adı ise Colossus olmuştu. Colossus, dünyanın ilk elektronik dijital programlanabilme kapasitesine sahip bilgisayarı olarak tarihe geçmişti. 1945 yılıları sırasında bir grup bilim insanı eniac adlı bir bilgisayar yapmayı başarmıştır. 


Aslında askeri amaçlar için geliştirilmiş olan eniac isimli bilgisayarda radyo lambaları kullanılmıştı. Colossus 'a benzer özellikleri bulunan bu bilgisayar Colossus 'a göre çok daha hızlı ve esnek bir yapıya sahipti. 

Bu bilgisayar ile birlikte artık elektronik bilgisayarları da geçiş başlamış olup mekanik donanımlar yerini elektronik devrelere bırakmıştır. En yakın özelliklerinden bahsettiği bir bilgisayar



İlki kirse elektrikle çalışan ve elektronik veri işleme kapasitesine sahip ilk bilgisayar olarak tarihe geçmiştir. Ağırlığı 30 ton ve büyüktüyse 167 metrekare olan bu bilgisayar tam olarak 500 bin dolara mal olmuştu. 

Daha sonradarı Eniac hava tahmini gibi birçok bilimsel alan da kullanıldı. Kendisinden sonra geliştirilen bilgisayarların daha tasarruflu olmasından dolayı  .955'te Eniac 'ın fişi çekilmişti. Şu an ise Eniac 'ın parçaları Washington'daki Amerikan Ulusal Müzesi 'nde sergilenmektedir. 

Seriha'da üretimi yapılabilen ve ticari amaçla kullanılan ilk bilgisayar ise Univac Van olmuştur. Tasarlanan bu bilgisayarlar yazıcıya sahip olup giriş çıkış birimleri de manyetik bant şeklindeydi. Bu yıllarda IBM 701 isimde bir bilgisayar piyasaya girmiştir. 


IBM 701 isimli bu bilgisayarlı ise Vakum Tüplü ve basit bir şekilde programlanabilen bir yapıya sahipti. Daha sonra ise IBM firması 1958 yılları itibariyle artık bilgisayarlarda Vakum Tüplü 'nü yerine transistör ve diyotları kullanmaya başlamıştır. 

Bu sayede daha küçük, hafif ve daha az arızalanan bilgisayarlar piyasaya sürülmüştür. Türkiye'de kullanılan ilk bilgisayar ise 1960 yılında Karayolları Genel Müdürlüğünde kullanılmak amacıyla ülkeye getirilmiş olan IBM 650 datadır. 

1950 -1970 yıllar arasında büyük kurumlarda ana çatı bilgisayarlar kullanılıyordu. 1965 yılında satışa sunulan ilk kişisel bilgisayar, İtalyan firması Olivetti 'nin ürettiği programı 101'dir. Programı 101 'in satış fiyatı piyasaya çıktığında 3200 dolardı. 

Bu miktar bugünün dolar değeri ile 23 .000 dolara eşittir. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere yaklaşık 44 .000 adet satılmıştı. Micro chip'in geliştirilmesiyle birlikte bilgisayarlar gittikçe küçülmeye başladı. 


1975 yılında ise bir ekranı ve klavyesi takılı olan ilk bilgisayar satıldı. Bilgisayara uzay yolu atılgan televizyon dizisindeki bir gezegenten esinlenerek 6 ayır ismi verilmişti. İlk bilgisayarın tam adı 8800'dü. 

1977 yılında tamamı birleştirilmiş ekranı ve klavyesi bulunan kullanımı hazır hali ilk bilgisayar üretildi. 1977 tarihli Apple II ilk kişisel bilgisayarlardan biridir ve 2 milyon adet satmıştır. Bu o dönem için bir rekordu. 




1983 yılında ise Apple faresi olan bilgisayarı macintosh üretip piyasaya sürmüştü. Bu ürünle birlikte bilgisayar grafikleri kullanılmaya başlanmıştı. IBM ilk taşınabilir bilgisayarı 1986 yılında IBM PC Convertible adıyla kullanıcıların beyenisine sunmuştu. 

1997 yılıyla birlikte avuç içi bilgisayarlar hayatımıza yer almaya başlamıştı. Günümüzde ise artık bilgisayarlar yapay zeka ile birlikte kendi kendini denet diyebilen daha akıllı ve insanlarla tam bir uyum içerisinde olabilen makineler haline gelmiştir. 


Kısaca bilgisayarın tarihsel gelişimini bilgisayarın babası olarak değerlendirilen Charles Babbage ile birlikte kimlerin bu süreçte etkin rol oynadığını ve bilgisayarın günümüze gelene kadar ki evrimini gözden geçirdik.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder