Antik çağ Mezopotamya Devletleri'nden Asur İmparatorluğu, milattan önce 7 nci yüzyılda en güçlü dönemlerini yaşamaktaydı
Bugünkü Kuzey Irak Orjinli olan devlet tüm Mezopotamya'yı kaplar olmuş, Suriye, Batı İran ve Güneydoğu Anadolu'ya kadar genişlemişti. Genişlemeye liderlik eden ünlü Asur Kralı Asurbani Pal, topraklarına yenilerini katadursun biri milattan önce 652 Babil'de isyan etti. Isyan Doğu'daki Elam Krallığı tarafından da desteklendi. Asur lideri kardeşinin başkaldırısını etkisiz hale getirdikten sonra işbirlikçi Elam Krallığı üzerine yürüdü.
Milattan önce 646 yılında başkent Susa ve çevresini kana bulayıp krallığı yok etti. Yok olan krallığın doğusundaki Ançan ve civarında o sıralar İrani bir toplum olan Persler yaşamaktaydı
Bu toplumun oluşumuyla ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Kimilerine göre Persler Hazar Denizi'nin doğusundan önce Zahros Dağları'nın batısına geçmeye çalışmış, baskı görünce Angen civarına gelmişti
Kimine göreyse elamların zayıflamasıyla İrani Göçer Topluluklar bu bölgeye yerleşmiş ve Elamlılarla kaynaşarak yeni bir toplum oluşturmuştu. Persler Asurluların bölgeyi almasının ardından yerel krallık kimliklerini güçlendirip Asur Devleti'ne yakınlaştılar
Elamın yıkılışı, daha kuzeyde Ekvatana bölgesinde yaşayan ve gelişmekte olan perslerin akrabaları Medler için de bir fırsat oldu. Oluşan boşluğu dolduran metler, kısa süre sonra Babellilerin Asur Krallığı'na karşı olan başkaldırılarını desteklediler
Bu girişim Asur şehirlerinin yok olmasına ve Asur İmparatorluğu'nun yıkılmasına yol açtı. Çöküş sonrası Babil ve Met Krallıkları boşta kalan toprakları paylaştılar.
O sıralarda zayıf yapılı bir boy konfederasyonu olmaktan öteye gidemeyen Met Krallığı, sınırlarını Doğu İran'dan Kızılırmak Nehri'ne kadar uzattı. Bu geniş hakimiyet alanı Persia'daki Aha Memiş Hanedanı'nı da kapsar bir durumdaydı
Ağışan Kralları olan Ahmediş Hanedanı özellikle milattan önce 559 da başa geçen ikinci Kiros döneminde giderek güçlendi. Persleri birleştiren kiros elem sahasına da yayılarak Med ülkesi içinde giderek popülerleşti
Bu popülerleşme medya merkezine bir alternatif olma durumu yaratınca doğal olarak net kralı Asdiegez Perslerin üzerine sefere çıkmaya karar verdi. Birkaç yıl süren savaşların neticesinde Astiagez, ordusunun ihanetine uğradı. Ve esir alınarak ikinci kirosa teslim edildi
Anne tarafından dedesi olduğu iddia edilen Astege'si böylece alt eden Kiros, başkent Ekvatan'a girerek metlerin tüm mirasına sahip oldu. Ve böylece hanedanının yönettiği Pers İmparatorluğu ortaya çıkmış oldu
Tarihçilerin büyük unvanını verdiği Kirros, yeni kurduğu siyasi yapısının ilk hedeflerinden birisini Anadolu'yu ele geçirmek olarak belirledi. Anadolu, Doğu ve Batı ticareti arasındaki köprüydü. Ve ticaretle zenginleşmiş önemli şehirlere sahipti
Lidya Kralı ve Kiros arasında milattan önce 540'lı yıllarda geçen savaşların kazananı Persler olurken, Lidya Krallığı tarihe karıştı. Batı Anadolu'daki İyon şehir devletleri de kısa süre sonra imparatorluğa bağlandılar
Kiros'un sıradaki hedefi Lidyalılarla ittifak yapmış olan yeni Babil Krallığı oldu. Daha önce de Susan'ın alınmasından doğan düşmanlık metlerin yıkılmasından sonra büyümüş, Lidyalıların çöküşüyle tepe noktasına ulaşmıştı
Aradaki husumet giderek artınca Kiros, milattan önce 539'da Babil üzerine yürüdü. Dicle üzerindeki o pistte Babil Kralı Nabu Nidus'la karşılaşıp onu yendi. Babil'e gidip kendisini yeni Babil Krallığı'nın mirasçısı olarak ilan etti
dini kurumlara ve sivil yönetime dokunmadı. Halka karşı müsamahalı ve adil olmaya çalıştı. Hatta zamanında Babil Kralı Ekinci Nebukadnezar tarafından Mezopotamya'ya sürülen Yahudilerin Filistin'deki topraklarına dönmesine izin verdi
Pers liderinin buna benzer tutumları Babil Krallığı'ndan kendisine geçen topraklarda kabullenilmesini kolaylaştırdı. Büyük Fatih'in sıradaki seferlerinin yönü Doğu oldu
ülkenin doğusundaki savaşçı kavimleri boyunduruğuna alma niyetindeydi. Çıktığı sefer neticesinde kadusya, Hirkania, Derbicia, Arya, Korasmiya, baktirya, Margiana, Gandara, Satagdiya, Arakose ve Drangena'yı ele geçirerek imparatorluğu sınırlarını Orta Asya kadar genişletti. Ceyhun Nehri ötesinde yaşayan İskitler'in bir kolu olduğu düşünülen Masaget'lilerin imparatorluk topraklarına saldırması üzerine yeni bir sefere çıktı.
Nehri geçti fakat Masagetler'in kraliçesi Tomris Hatun'un önderliğindeki orduya yenildi. Ve milattan önce 530'da hayatını kaybetti. Yerine geçen oğlu ikinci kamp birses, babasının politikasını devam ettirdi
Sıradaki hedef Mısır'dı. Kral derhal bir donanma kurulmasını emretti. Milattan önce 526'da çıkılan seferde Sina'yı geçen Pers Kralı Mısır Firavunu üçüncü Sametikos'u yenilgiye uğratarak başkent Menfis'e girdi. Ve Mısır'ı ülkesinin parçası yaptı
Mısır'ın ele geçirilmesinden sonra tüm eski dünya ilk defa tek bir imparator idaresi altına girmiş oluyordu. Kambises milattan önce 522'de Mısır'da olduğu sıra kendisinin kralın kardeşi olduğunu iddia eden bir kahin, Persia da kendisini kral ilan etti. Bunu öğrenen birses, babasının kurduğu pasargada dönmek üzereyken yolda bir anda ölüverdi. Ve ülke büyük bir kaosa sürüklendi
Bu kargaşada mensup Arsames bir şekilde sivrilip birinci olarak başa geçti. Tahta geçmişti geçmesine ama otorite eksikliğinden ülkenin dört bir yanında isyanlar çıkmıştı. Buna ek olarak mevki ve iktidar çekişmelerinin persoyluları arasındaki düşmanlıkları kışkırtmaları yeni kurulan imparatorluğu çözülmenin eşiğine getirdi. Her şeye sıfırdan başlayan yeni kral 17 savaş üst üste kazanarak isyan eden tüm kavimleri sert bir şekilde cezalandırıp sedeflerinin kendisine bıraktığı siyasi yapıyı başarıyla korudu.
Ülkesi içindeki ulaşımı ve ticareti geliştirmek için Susa'dan Sardis'e uzanan kral yolunu inşa ettirdi. Aynı zamanda bu ve benzeri yollar imparatorluğunun uzak noktalarına gücün ulaştırmasında büyük katkı sağladı.
Yine benzer dönemlerde Hindistan seferine çıktı. Pence'a girip Ganj Nehri'ne dek akıllar yaptı. İndus havzasını kendi ekonomik alana dahil ederek Hint Diyarı'ndan akan parayı kendi kontrolüne aldı. Karadeniz'in kuzeyindeki İskitler sürekli ülkesine saldırdığı için onların üzerine yürüdü.
Buraların alınması Yunan şehir devletleriyle savaşın eşiğine gelindiğini göstermekteydi. Tabii boğazlarda kurulan hakimiyet iyon şehir devletlerinin ekonomik darboğaza girmesine de yol açacaktı. Ilerleyen dönemlerde sınırlarını genişleten büyük Darius adeta tüm dünyayı yönetir olmuş ve şimdiden bin yıllarca sonrasında dahi anılacak bir hükümdar olmayı başarmıştı. Bu denli güçlü olmasına rağmen ülkesinin genişliği, yönetim zaafları doğurabiliyordu. Ekonomik anlamda sıkışan ve başarısız siyasi girişimlerde bulunan Milestiran milattan önce 499 yılında isyan etti. Ve tüm İyon şehirlerini bu isyana dahil etti. Atina'nın da desteğiyle büyüyen isyan, kanlı savaşlardan sonra ancak milattan önce 493 bastırılabildi
Fakat yenilmez olarak görülen ordusu maraton muharebesinde yenilir bölgedeki Pers etkisi biraz olsun azaldı. Darius Yunan meselesini sonraya bırakıp dikkatini başka işlere yönelttiği sırada milattan önce 486 vefat etti
Kral Babilileri sert bir şekilde cezalandırarak isyanı bastırdı. Aynı başarıyı orduları gösteremedi. Yunanlılara yenilen Persler, önce Avrupa'da hakimiyetlerini kaybetti
Atina ve Sparta, milattan önce 431'de birbirine girince savaş başladı. Savaşların başlamasından 4,5 yıl sonra artık sertes öldü. Ölümüyle oğulları taht kavgasına girişti.
Anadolu tarafında ise işler eskiye nazaran daha kolay gitti. Yunanlıların aralarındaki kavgaları kullanan Persler, Anadolu'da daha sağlam bir otorite kurdular. Uzun süre Pers tahttında kalan ikinci artık Mısır'ı zor da olsa geri almayı başardı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder